Su

Su gibi aziz olmak...

Su gibi berrak, akıcı, yaşamsal, arındıran, canlandıran, muhteşem, eşsiz olmak...

Su gibi yeri doldurulamayan ve su gibi faydalı...

Yaşam kaynağımız olan suda başladı, hayat... Ve suyun katkısıyla devam etti...

Õyleyse, suya hak ettiği değeri veremeyişimiz nedendir, acaba?

Havasız ve susuz yaşayamıyorsak ki, öyle.

Havadan sudan konuşmak, zannettiğimiz gibi önemsiz midir?

Suya bakış açınızı gözden geçirmeye ne dersiniz?

Gelin bugünden itibaren, su kullanımımız ile ilgili farkındalığımızı artırmaya başlayalım!

Türkiye'de kişi başı günde 190 litre su tüketiliyor.

Dünya ortalaması kişi başı günde 80 litre.

Türkiye'nin ve dünyanın su kaynakları hızla tükeniyor.

Çok değil 15-20 yıla kadar hep birlikte su sıkıntısı çekmeye başlayacağız.

Türkiye olarak su fakiri bir ülke olma yolunda ilerliyoruz, ne yazık ki...

Peki ama ne yapmalıyız?

Gelecek kuşaklara da aktarmamız gereken, yaşam için olmazsa olmaz olan suyu çok daha dikkatli kullanacağız. Başka yolu yok, varken kıymetini bilip dikkatli kullanacağız ki sürdürülebilirliği sağlayalım. Aksi halde, kendi ellerimizle çocuklarımızın ve torunlarımızın, bizden sonraki nesillerin yaşama şansını engellemiş olacağız.

Su sonsuz değil ve biz onu gelecek nesillere aktarmakla SORUMLUYUZ!

Su tüketiminde 4 farklı farkındalık egzersizine ne dersiniz?

Gelin bu hafta aşağıdakileri yapalım:

1)Yemek hazırlarken:

Sebzeleri yıkarken kullandığınız suyu bir kapta biriktirip ne kadar su harcadığınızı görün. Biriktirdiğiniz suyu çiçekleri sulamak için kullanın veya tuvalete boşaltın. Sadece bir demet maydanozu yıkamak için kullandığınız suyun miktarını gördüğünüzde fark edeceksiniz.

2)Bulaşıkları makineye koymadan önce sudan geçirmeden yapamıyorsanız, bu iş için bir kaba koyduğunuz suyu ve fırçayı kullanın. Bulaşıkları bir fırçayla sıyırmak son derece etkilidir. Yani bu iş için suyu sürekli akıtmaya son verin.

3) Duşta:

Su ısınana kadar boşa akan suyu bir kovada biriktirelim ve sonra bu suyu tuvalet temizliği için kullanalım.

Saçımızı şampuanlarken ve vücudumuzu sabunlarken suyu mutlaka kapatalım. Bu işlem sonrasında tekrar suyu açıp duşumuzu tamamlayalım.

Bu arada kullandığımız duş başlığının boyutunun ve suyun akış hızının harcadığımız su miktarını doğrudan etkilediğini hatırlayalım.

4) Elleri yıkarken, ya da dış fırçalarken de suyu sürekli akıtmayın. Elinizi ıslatıp çeşmeyi kapatın, iyice köpürtüp sonra tekrar açın.

Su kaynakları hızla tükenirken acilen önlem almak ve su israfını önleyerek suyu çok dikkatli kullanmak zorundayız.

Not: Hala izlemediyseniz, "25 Litre" belgeselini de izlemenizi tavsiye ederim.