Öncelikle hepimizin bildiği gibi, şiddet bir kadın sorunu değil, insanlık sorunudur.
Keşke "Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü" olmasını sağlayan şartlar ve durumlar tüm dünyada oluşmasaydı da, bunları konuşmak durumunda kalmasaydık.
Şiddet:
Hayatın her alanında görülebilen, güç ve baskı ile birilerinin bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümüdür.
Şiddet kadına, çocuğa, bitkiye, hayvana ve hatta erkeğe uygulanabiliyor. Hatta diyorum, çünkü ne yazık ki daha çok erkekler tarafından uygulandığını gösteriyor veriler.
Şiddet türleri:
Fiziksel şiddet
Sözel şiddet
Duygusal şiddet
Ekonomik şiddet
Cinsel şiddet
Mesela araştırmalara göre:
10 kadından 4'ü şiddet görüyor.
Şiddeti uygulayanların yaklaşık % 50 si eş, % 7si partner (erkek arkadaş),
% 7 si baba, % 12 si diğer, vb.
Şiddet olan yerde ne yoktur?
Sevgi, saygı, şefkat, huzur, kontrol ve mutluluk yoktur. Şiddet olan yerde kazanan da yoktur.
Aile ortamı, eğitim, ahlaki değerler, denge, eril ve dişil enerji dengesi, ve benzeri konular şiddeti etkiler.
Aile içi şiddetin etkileri ise hem eşler, hem de çocuklar için son derece yıkıcı ve yıpratıcı olmaktadır.
Eril ve dişil enerjinin dengelendiği, ahlaki değerlerin önemsendiği, sevginin her geçen gün daha da çoğaldığı, insanların insani değerlere göre ele alındığı, barış içinde bir dünyada hep birlikte yaşayabilmemiz & yol alabilmemiz & katkı olabilmemiz için neler mümkün?
Buna engel olan ne varsa yıkıp yeniden yaratımlarını iptal ediyorum.
POC & POD.
Sevgiyle, şefkatle ve dengede kalın.
コメント